18.08.2010

adana yolculuğundan acil nöbetine trabzon sahilinden bir düş

17.ağustos.salı 01:26

iyi geceler babacığım,
uyanıksın muhtemelen. ben de acilde uyanığım. bu gece çok yoğun ve yorucu başladı. bacaklarım sızlıyor. acaba yoldan geldim diye mi sızlıyor onu da bilemedim. gerçi yol boyu uyudum biliyo musun. hem de yanım boştu ve ben yatarak uyudum. diceksin o koltuğa nasıl sığduın, ama insanın ufak olmasınınavantaja dönüştüğü yerler de var işte :) molada bile inmedim,uyudum. zaten orucken molada inip napıcam. su içmeyince tuvaleti de gelmiyor insanın. biliyor musun baba, 2 gündür sağ yan ağrım var. ve bugün de yani az önce üreter trasesi boyu bir sızı. inşallah ben yanılıyorumdur. renal kolikleri görünce korkuyorum taş maş olursa diye. allahım korusun. gece kahvaltısı getirmişler. çorba vardı. ramazan diye çorba getiriyolar. bi de kahvaltılık. ben çokrba içtim biraz. acıkmıştım. zaten iftarda azıcık yedim. yemek kötü değildi şükür ama güzel de değildi. insan az da yiyebiliyomuş demek ki. :) evde deli gibi yiyoruz sonra da kalkamıyoruz:) bu gün otobüste geşirken bir tek ben oructum galiba. kimse oruc tutmaz olmuş artık ya. sinir oldum. o uyduruk kekler bile insanın burnuna kokabiliyormuş :) halbuki acıktığımdan değil ha. canımm da istemedi. zaten canım bu ramazan ilginçtir ki hiiiiç bişey istemiyor. ne tuhaf di mi? belki sıcak olduğundan. ahh şimdi adanada olsaydım... klimalı soğuk odalarımızda, annemin yanına zanmış, o uyuklarken ben üstümü sıkı sıkı örtüp televizyona bakıyordum... ne güzel di mi? çok özledim şimdiden. bugün otobüsle gelirken yol boyu uyanık olduğum zamnlarda tabi, kendi kendime dedim ki, hadi zihnimin bilinçli olan kısmını alıp gidelim buralardan, gezici ruhumla gezelim. mutlu olduğumuz anlara gidelim.mesela beraber yaptığımız tatillerden birine. olabilir, ya da arabada ailece herhangi bir yere giderken,olabilir... uyumuşum. bir resim belirdi önce. bir deniz kıyısı. ama kıyısından çok denizin yoğun olduğu bir resim.sonra canlandı, hareketlendi. dalgalandı o resim. trabzonmuş, küçük dalgacıklar belirip kayboluyordu üzerinde. güneş ışınları mütevazi bir parıltı bırakmıştı. maviydi, koyu maviye yakın. ne kalabalık yapan insanlar, ne gemiler,kayııklar. sadece deniz vardı. biz ordaymışız gibi, görmedim ama orda olduğumuzu bildim. huzurlu bir bekleyiş ,sakin alıp verdiğim nefesim..uyandım. uyandığımda bile o kadar gerçekçiydi ki bu resim. bizi göremesem de orada ve hep birlikte oluşumuz. ruhumun gezici tarafına teşekkür ettim.iyi iş başardı,hadi bi daha deneyelim dedim. yumdum gözlerimi...