19.09.2012

selam

selam uzun zamandır girmiyorum. blogumu okuyucuya kapattığımdan beri aslında daha rahat yazabileceğimi bilerek.. ama ne biliyim. aslında anlatacak ne çok şey var. biliyorsun babam çıktı. biliyor musun? 8 ağustosta:) aslında allaha şükür hayatım çok güzel. inşallah başka büyük sıkıntımız olmaz. polatlıya geri döndü. kardeşim askere gitti. ama ankaraya çıktı o da:) bi güzel haber de emrah istediği yerde yüksek lisansa başladı. ankara üniversitesinde. insan hakları konusunda. hep istediği şeydi. mutlu:) ben de:) bu aralar arkadaş açlığı çekiyorum sadece. nasıl yani diceksin. yani etrafımdaki insanlar aperatiften öteye geçemiyor. hiç kimseyle olan muhabbetten karnım tok kalkmıyorum. beni anlayan kimse yok gibi geliyor. işte bi pınar vardı o da sanırım benimle birlikte hayatınıj kötü günlerini hatırlıyor ki eskisi gibi değil. telefonda konusmak istemiyor çok, görüşmek için hiç çabası yok vs.. yani çok umrunda olmadığımı biliyorum artık. tabii önceden bu durum beni çok üzüyordu ama artık umrumda değil.yine de beni onun kadar kimse anlamamıştı bu güne kadar. kaybetmesem iyiydi ama yapacak bi şey yok. son günlerde neye canım sıkıldı biliyor musun, hani asistanlıkta kıdemlilerini süreklialttan almak zorundasın hocalrını filan. işte be yakın cevremdeki arkadaşlarım?! tarafından da öyle bir algı iinde olduğumu farkettim. saçma cümlem aslında şunu demek istiyor. insanlar beni çok da iplemiyor ve bunu göztermekten de hiç çekinmiyor. ben kişilerle zayıf diyalog kuruyorum ve neden bilmiyorum. sadece tanıdıklarımla değilmesela alışveriş yaparken kasadaki kızla , tezgahtarla filan . ya herkes çok artist ya da bana bişeyler oldu. ne oldu bilmiyrum. sanırım bu babamın sürecinde bi yerde ben bişeyleri düşürdüm yere ve farketmeden yürümeye devam ettim. şimdi arkama dönüp bakınca bi kaç metrekare civarı arayınca bulamıyorum. nerede olduğunu ve ne olduğunu da bilemiyorum. ama içimden geçen bir cümle aslında bana biraz anlatıyor, bi yerlerde yanlış yapıyorum. çok mu açığım yoksa çok mu korumacı? çok açık olduğum için içime sızmak hassas notalarıma deymek mi kolay yoksa aşırı korumacılığımdan farketmeden çıkarttığım dikenlerime her türlü tüy toz takılıyor mu? bilmiyorum. kandime güvenim azaldığı için dış görünüşümle biraz uğraşmaya başladım. makyaj yapmaya çalışıyorum biraz, saçlarımal ilgileniyorum. hergün cildimi temilyior yeni aldığım kremlerle nemleniyorum:) tırnaklarıma ojeler sürüyorum kendimce manikür yapıyorum. ama tatmin edici değil. sanırım yaptırıcam:) sence ne kadar sürecek bu halim. bi de kendimle konusmuyorum. ne yazarak ne müzikle ne çizerek. ruhsal iletişimimi her türlü vasıtayla kesmiş durumdayım. bu sebeple sanırım biraz sıkılıyorum. ben herkes gibi değilim:) herkesin kensi içinde kurduğu o egosantrik cümle ha:) neyse.. herkes gibi olmadığımdan?! akşamları tv izleyerek geçirmekle olmuyor işte. ama tembelmiyim herkes gibi:) evet. sus o zaman diyorum kendime. hadi bakalım. hastanede bu kadar muhabbet yeter. biraz çalışalım. nöbetçiyim bugün. 2 yı 2 aylığım ve hala arayoğundayım:P