7.01.2013

günaydın

bugün pazartesi sabah 9. işe geldim. yaptığım kepekli sandviçle muhtemel dün akşamdan kalan çayı ısıtıp kahvaltı yaptım. acil hastalarını devraldım. tv açık sabah haberlerine bakıyodum. evde gibi:) şimdi acil hastalarına bakmaya gidicem. haberlerde kar tatili diyorlar. ankarada kar yağmış ben görmedim ama. bu sabah emrah adliyeye başladığı için kendim geldim. 20 dk sürdü :(  dün polatlıya gittik. babam orda kaldı. yarın dedemin 7si. zaman.. ve zamama nir çizik attığımız bugünden sana merhaba...

3.01.2013

1 ocak 2013

dedem öldü.. 
31 aralıktı, mutluyum çok güzel bir yılbaşı falan yazacaktım. geçti vakit ertesi gün nöbetçiydim. nöbette yazarım diye erteledim...
nöbette hiç yalnız kalamadım. yalnız kalınca yazarım gün uzun diye yeni yıl umutlarımı beklentilerimi yazmayı erteledim..
akşam 5 gibi telefon geldi. dedem ölmüştü. arayan bernaydı. babama ulaşamadığını söylüyordu. hemen babamı aradım ilk dııt sesiyle kapattım nasıl söylerim dedim annemi aradım. öğrenmişler...
bugün 2 ocak 2013, sabah reha bey öküzünden zor bela mazeret iznimi alıp gittik polatlıya ben yusuf emrah mustafa amca. 
dedemi yıl başında arayacaktım fırsat olmadı. aramadım. erteledim... 
en son 27.aralıkta saat 21:35'te konusmusuz. dedem aramış. kaç dk konustuk hatırlamıyorum. sesi güzel geliyordu. hiç ölmez gibi. zaten de iyiydi. ama ölmüş işte. polatlıdaki ev kapanacak şimdi. dedemle birlikte bütün bir mazi toprak altına gömüldü bugün. ertelediklerimiz de bizim yanımıza kaldı.
babam dedemi gösterdi. pembe beyaz yüzünü çevreleyen saçları beyaz değğil de sarı gibi geldi bana. sanki yaşıyordu, sanki uyuyordu. 
dedeciğim, ölümünden sonra ilk özleyeceğim yakınım sensin. senmişsin. ama bunu da geç öğrendim. allah rahmet eylesin.