14.02.2010

onunla 4. sevgililer günü

o dedim ya blog , artık nişanlıyız biliyosun..yine de bu yeni rol modeli bana hala itici geliyor. netice de sevgilim o benim ve bu gün 4. 14 şubatımızı ''cepa alışveriş merkezinde'' kutladık!! yoo yanlış anlama onun suçu değil, daha doğrusu genel erkek umarsızlığı değil. bu defa ben dedim kutlamayalım istemiyorum diye,dün anlatmıştım. cepada bi işimiz vardı onun için buluşacaktık,bi" de yemek yeriz olur biter işte die program yapmıştım. hediye de almamıştım bi şeyler yazayım diye kağıt kaleme uzanırken neden bi şeyler yapmıyorum ki dedim. bazanın altından ne zamandır elimi sürmeye fırsat bulamadığım hobi kutumu çıkarttım. içinde ne arasan var türünden onlarca malzemenin arasından renkli takı tasarım tellerini seçtim. onlardan komik bir adam bi de bisikler ya da yanına bi kız falan yapayım dedim. spiraller oluşturacak şekilde kıvırıp içiçe geçirdiğim tellerden yapacağım şeyler zihnimde çok hoş görünse de gerçeğe yansıması pek öyle olmadı. hem zormuş hem yeteri kadar malzemem yoktu hem umduğumdan zor bi işmiş.ilk haline uzak yakın ilgisi olmayan onlarca kez değişen projem nihayetlendiğinde ilkokul el işi dersi ödevi tadında bi seyler çıktı ortaya. bi de vakit harcamayım ders çalışıyorum die hediye almaya çıkmak istememiştim..halbuki bu muhteşem objeye harcadığım vakitle ankarada 3 alışveriş merkezi gezer yahut netten yaratıcı bir hediye fikri bulup siparişi verir ya da sürprüz bir program ayarlayabilirdim... neyse ben yine de paketledim. veririken de önce bunu oku die üzerine iliştridiğim notu gösterdi. sana anlattığım gibi anlattım ona da bu ilkokul mantalitesinde vücut bulan hediyemin hikayesini. güler demiştm,beraber dalga geçeriz bu da komik bi anı olur bize.. ama o çok sevindi.aldığım en güzel 2. hediye dedi..(ilki neymiş ki,şimdi aklıma geldi sormadım..) kimseye gösterme dedim, yatağımın başına koyucam dedi.. ben işte bu yüzden bu kadar mutluyum, ve o kadar çok seviyorum,üstelik çok da aşığım...cepada yemek yedik sonra sevdiğimiz bir yer var peppermill die oraya gittik tatlı yemeye. o kadar kalabalık ve her yer çift dolu ki.. ben oturduğum yerden her masanın dedikodusunu yaptım. bu masa birbirini çok seviyor,ne güzeel yüzlerinden belli... bak bunlar artık tamam, kız süslenmemiş bile, oturmuş artık ilişkileri... valla şu adam kızı götürmeye çalışıyor, bak işte,habire öpmeye çalışıyor ama hiç el ele tutuşmuyolar...aa bunlar yeni başlamış,canlarım..inşallah hiç ayrılmazlar...bööyle uzadı gitti, sonra bana yeni bi tel aldık ki duble hatlı ucuz bi şey,onu çözmeye uğraştık bi süre. kapağını açmamız 15 dk aldı:) kullanma klavuzunda söyleneni yaparken neredeyse kıracaktık,meğer başka türlü açılması gerekiyormuş. hey benm asil milletim,türk kafası die bizi tiye alırlar bi de. neymiş efendim okumazmışız ullanma klavuzlarını. okumicaz tabii,okuduk da noldu? ben araştırmacı gözlemci kişiliğimle aa buraya tırnak sokma yeri yapmışlar die bi yerden açtım kapağı:) akşamımız güle aylene geçti. daha gazeteye yazı yetiştirmem lazım. bugün hiç ders de çalışmadım... ben kaçtım blog, ii geceler.

Hiç yorum yok: