1.01.2012

yeni yıl

çoğumuz gibi, ben de bu senenin nasıl geçtiği ve gelecek günlerden neler beklediğim muhteviyatlı düşünceler içindeyim. geçirdiğim seneler arttıkça (ve dahi yaşlandıkça) geçmiş yılbaşlarımı düşünüyorum. nerde ve nasıl girdiğimi, ne umup ne bulduğumu. benim hayatımın en karmaşık yıllarını geçirdim. 2010 benim senem olacak diyorken başıma hiç ummadığım şeyler geldi. yaşamak istemeden yaşadığım 11 ay geçti. 2011'de ise babama kavustum, evlendim, güzel bir evim, sıcak bir yuvam oldu. babamın tayini ankaraya çıktı. ailem yanıma geldi. kardeşim mezun oldu ve işe başladı. böyle yazınca, daha ne olsun diyor içimdeki ses. ama o biliyor ki yaşadığım her güzel şeyi geçmiş senenin acılarının gölgesi ile kararttım. ama bu seneye, yeni evimde, annem ve babam ve sevgilimle girdim. yaptığım yemeği herkes çok beğendi. kabak tatlısı yaptık,kestaneler çizdik,3 defa çay demledik. midemiz izin vermediği için mısır patlatamadık ve pastamızı yiyemedik. sonra park caddesindeki sokak konserine gitmek üzere önde annemler arkada biz ümitköye koyulduk. ancak tıkalı trafikten başka bişey bulamadık. biz de ankarayı turladık. sokaklarda kendilerinden geçmiş eylenen,aklı selim yüryen, arabalarda dans eden ,mekanların önünde sıralanmış arabalardan, atılan havai fişeklerden bir kolajla girdik yeni yıla. ve şükürler olsun, daha ne isterim hayattan.

Hiç yorum yok: