23.04.2010

aynı gibi görünenler

kaç ay oldu? en az iki.. dokunmuyorum tuşlara, bekledim sınav geçsin diye. yazarken kendi içime aralanmış kapıdan içeri girerim diye korktum. girersem sonra çıkamam diye..
sabah indim otobüsten. gece yolculuğunun diz eklemlerime yaptığı acı dolu serüvenin ardından bıraktım kendimi yatağa. yüzümde aynı donuk beyazlık, şimdi nevresimlrin arasında kaybolmaya aday.aklımda düşüncelerin birbiine çelme takmaya çalıştığı br arena ki kan revan. kapadım gözlerimi,bilincimle birlikte yavaş yavaş kayboldum bu dünyadan.
oysa aynı zamanlarda statları doldurmuş yüzlerce küçük öğrenci,ellerinde kırmızı beyaz bayraklarını dalgalandırmanın ve çocuk bayramının keyfini çıkarıyordu.bir zamanlar benm de yaptığım gibi.
uyandım, beynimin içine sert bir iniş aptıktan sonra hafızam,nerde uyandım..dün..ah evet... kalktım. bi sigara arandım,buldum, yaktım. dokundum kumandanın tuşlarına. gözlerim imgelerle oyalandı,bunlardan hiçbiri beynime bi izdüşüm yapmadı. sehpada bekleşen laoptu açtım, blogun adresini yazdım. aylar öncesinden kalmış,bir koyu kış sabahında kalmış,hala aynı bıraktığım gibi kalmış...oysa ona hayat veren ben, ben de aynı mı görünüyordum?bi kaç yenii göz kenarı kırışıklığı ve sonun da benim saçlarıma da teşrif eden çömez beyazlıklar dışında..evet...oysa görünenin ardında değişen ne çok şey var.
anlatmak niyetiyle oturmuştum başına,fakat hayli uzunca bir girizgah oldu bu. sonra anlatırım,bakalım olacak olan bir sonramız varsa...

Hiç yorum yok: