5.12.2010

bela okuma kızım

derlerdi eskiden. dönüp dolaşıp sana geri geleceğini söylerlerdi. ya da günah olduğunu. artık kimse sesinin çıkartamıyor. ben dilediğim gibi lanet ediyorum. işte bubir özgürlük ha? özgürlük haneme bir atrı koyuyuorum. hey ne mi yapıyorum? bardağa dolu tarafından bakıyorum. dolu bardak, dopdolu. taşar oldu. ah bardak sen benim masallarımın yanında masada eşlik ederdin küçücükken. bir yarım su ile. şimdi senden dahi nefret ediyorum. hiç dü düşünmemiiştim ama şimdi çocuğum olursa adını özgür koyacam. ne demekmiş bir anladım ki. lanet olsun... şimdi bu hakim ve hakime kişileri karar açıklıyor ya. tahliye olsun olmasın. eksik! kızları nasıl yaşayacak onu da açıklasınlar. başvuruda bulunucam. bir dilekçe örneği hazırlayım. kızları nasıl yaşayacak sorusunun ekte gösterilmesi diye. yeni bir tasarı hazırlarla önce sonra mecliste bi gruptan bi üst gruba basamak basamak tarışaarak çıkarlar. sonra yüce meclise sunarlar bilmem ne komisyonuyla. sonra kabul edenlerle etmeyenleri anlaştıramadıklarından ertelerler tartışmayı. araya bir iki resmi bayram filan girer. neticelendiğinde biz heralde 8. duruşmada filan oluruz. o zamna kadar benden geriye ne kalır bilen? ben bir fosilim, katmanlar arasına sıkışmış.. tarih öncesinden gelmeyim. ben bir fosilim...ölmek istiyorum ama yapamıyorum. ölmek lazım. nasıl olacak? cesaret edemiyorum. yarın nöbetçiyim. en iyisi hastanede yapmak aslına bakarsanız. ama müdahale de ederler o zmana di mi? lanet okumayım da ne yapayım şimdi. bi ölmeyi bile başaramadım.

Hiç yorum yok: