4.02.2011

unutulmaz bir gece

zevk tuzluğunun ortalığa iri deliklerinden saçılmış olduğunu düşündüren bir başlık. halbuki gerçek çok farklı. uzuuun zamandır bloga yeni giri yapmıyorum. daha doğrusu paylaşılan yeni girişler. halbuki vefakar blogumu her gün taslaklara bir yenisini ekleyip kaydedttiğim ve ardından pazartesileri print ettirerek babama gönderdiğim mektuplar için açıyorum. bu hafta, hiç mektup yazmadım. çünkü yarın ki duruşmaın son olmasını umut ediyorum. ve bu umut bi soraki pazartesi gönerilecek her zamankinden daha yaşlı beyaz bir zarf düşüncesiyle acıyla ikiye bölünmekte. o yüzden.. yazmadım. ama bu gece, bi yandan babamla sohbet etmek bir yandan bu korkuyla yüzleşmemek adına gidip geldiğim ikilemlerden sonra , muhtemelen artık kimsenin takip etmediği bloguma yazayım dedim. ve yayınlayım ki bu geeyi unutmayım. ben bu gece nöbetçiyim. yoğun bakımda iki hasta ex oldu. ilkinin yakınları ölüm haberini çok soğuk kanlı karşılarken ikincisi telefonda ağladı. her ikisine de kurduğum cümleelr aynı serin tonda ve monotonluktaydı.( kendimi zavallı hissettim) ve sonra yine yoğun bakımda takipli iki ALS hastası (tüm kasların istemli hareketlerin engellendiği ama son noktaya kadar bilincin ve duyuun asla kaybolmadığı ,gençleri tutan bir hastalık-en korktuğum hastalık) var. gözlerinden başka kıpırdayan bir uzuvları olmayan bu hastaları her gördüğümde hissettiğim vicdan azabı ve oradan kaçmakla neticelenen bir otomatik kapı açılma sesi.(yoğun bakımın saçma manyetik kartla açılan kapısı). koşup koşup gündüz yorulduğum, bir sürü iş yaptığım ona rapmen servis kıdemlisinden bi ton memnuniyetsizlik ifadeleri yediğim bu aptal odada, akşam kapıları kapayıp kendimi evimde gibi hissettiğim bu odada. şimdi oturmuş yarın hayatımızı, kaderimizi belirleyecek olan günün gelmesini bi başıma bekliyorum. annem kardeşim akrabalarım.. herkez adanada. evimizde. ve yarın mahkeme salonunun önünde bekleşen bir kalabalık güruh ki dudaklarında dua ellerinde sigara olması muhtemel. bense yarın da bu aptal servisin aptal işlerini yapmaya devam ederken bir elim sürekli telefonumun üzerinde çaldı çalacak.. çalmasın.. güzel bir haber gelsin.......ya gelmezse......................git gelleriyle yaşayacağım.
aklıma ne geldi biliyor musun lisede yazdığım ve sanırım bu gün için yazdığım bir şiir
çoktandır yorgunum çoktandır yalnız.
çoktan sustu bu deli yüreğim, coşkun ırmaklar gibi akan benim yüreğim...
dediler ki hani güçlüydün? hani gelirdin üstesinden herşeyin?
..... devamını hatırlamıyorum.
bu geceyi unutma ey kul, yarın bu saatlerde kimbilir hangi çılgın mutluluk ya da elem dolu büyük acının içinde olacaksın. bunu zaman biliyor . bi sen bilmiyorsun..........

1 yorum:

Deliler Teknesi dedi ki...

Umarım gün o gündür... Mutlu haberi çoktan almışsındır bile... Dualarım sizinle...