3.12.2012

dahiliye yb rotasyonu

Biliyorsun ki kasım ayını kardiyoda yatarak geçidim. aslında ben tam polikliniğe alışmış, tam gaz çalışırken birden kardiyoya gidince bozulmuştum tabii adaptasyon uzun sürmedi. neyse geri polikliniğe inerim derken bi öğrendim ki aralık ayında dahiliyeye gidiyorum. Yoğun bakım yapmamıştım, orda da cadı bir hoca var melda, hep o duruyor arada bir benm genel dahiliyede çalıştığım gülbin hoca geçiyor ki o benim hastaede en saygı duyduğum ve en sevdiğim hoca, işte bu ayda da o bakıyormuş:) bugün 9da gittim geç kalmıştım ve hala gülbin mi melda mı belli değildi. gittiğimde visit başlamıştı bi baktım gülbin hoca :) tabi eğer melda olaydı ilk günde visite de geç kalmışım, bu ay geçmezdi artık :) neyse visitten sonra hoca isterseniz hiç gelmeyin benim için farketmez demesin mi:) oooh, visit bitti, biraz oyalandım, 10 bucukta çıktım hatsneden. taksiye binecektim ama hava öyle tatlıydı ki. adana kış başı gibi tıpkı. hava kapalı, rüzgar esiyor ama üşütmüyor, arada bir kaç damla yağmur çiseliyor. sarı yapraklı ağaçlar, toprak kokusu. yürüdüm ben de. eve giderken akşama patetes yemeği yapayım diye karar verdim ve markete gidip patetes soğan aldım. ilerdeki kasaptan da et alacaktım ama marketten benden önce çıkan yaşlıca bir teyzenin elindeki poşetleri görünce dayanamadım. yardım edeyim dedim, onula yürüdük. evine kadar götüreyim diye ısrar ettim ama izin vermedi ben de belki evini öğrenmemi istemiyordur diye düşündüm ısrardan vazgeçtim. sonra aklıma oralarda başka bir kasap geldi. ordan et aldım. eve geldim, bir kaç lekeli çamaşıra deterjan döküp belettim, öğlen yemeği yedim (dolapta önceden kalan kabak yemeğimi) çay semledim,salondaki koltuğa oturup, tv açtım ama sesini kıstım çünkü biraz ders çalıştım. uyku bastırdı 1 saat kadar uyudum sonra kalktım, yüzümü yıkamaya gittiğimde içimde bir namaz kılma istei oldu. abdest alıp akşam namazı kaıldı. heralde tetzeye yardım ettiğim için oldu diye düşündüm. sonra patates yemeğine koyuldum bi yandan da mutfak dolaplarının dışını sildim. emrah yüksek lisans dersinde bu akşam . dokuz bucukta geliyr. yemeğimi yedim, çay koyup duşa girdim. ve işte tatata taaa .. nedense sana bugün yaptığım her şeyi anlattım. ama eklemeden edemicem. şimdi cumadan pazara cemyılmaz gösterisi vardı ankarada ama bizim haberimiz olmamış bilet bitmişti. emrah da günlerce korsan biletlere filan baktı ama olmadı bi türlü. dün saat 4te ki ankaradaki son gösteisine sadece 3 saat kalmışken bilet bulduk. 250 tl, al be dedim. o kadar çok istediğini bilmiyordum çünkü. günlerdlir başka bi şey konusmuyor ve deli gibi sürekli face, ekşi, twitter, sahibinden com filan gibi sitelerden sürekli cem yılmaz bileti, yorumu şusu busu. aradık adamı, 4e kadaar başkasına sözüm var olmazsa dönerim ded ama saat 3 bucuk. dedim 300 tl de. yok adam söz verdiyse kabul etmez, ben olsam sinirlenirim, söz sözdür filan diyor ya bi teklif et dedim. mesajı attık 3 dk sonra gel al kardes die bi yanıt:) çok para ama yaa diyor en pahalı bilet 130tl ya bpşver dedim ama nasıl elleri terliyor adamdan cvp beklerken. o kadar çok istediği şey benim sevgilimin gücümüz yettikten sonra 300 tl ne ki. neyse aldık bileti, sonra emrah gösteriye gitti. ama nasıl mutlu.. canım benim... onu uzuuuun zamandır bu kadar keyifli görmemiştim. eve geldi, dans ediyor (emrah!), şarkı söylüyr (emrahtan bahsediyorum!), saçma sapan gülüp benim taklidimi yapıyor filan ::) sen ayda bir git bu cemyılmaza yaa dedim. parası neyse veririm :) işte böyleee... sevgili blogum, hayat hep böyle gider inşallah... babacığımın mahkemesi hayırlısıyla bitsin, ailem , ben sağlıklı kimseye muhtaç olmadan bu dünyada hep beraber yaşayalım..oooh misss:) emrah aradı, geliyormuş... öpücükler blogum....

Hiç yorum yok: