16.08.2009

pazar geceleri hep karnım ağrır

pazartesi sendromu denilen şey yüzünden pazarları da sendrom halinde geçer bende. gerçi sendrom falan bilmezken de böyleydi bu bende. ilkokuldan beri. anaokuluna giderken de böyle miydim acaba? 1 aydan sonra eve kaçtığımı düşünürsem muhtemelen böyleydi. bir senedir böyle bir hisse kapılmamıştım. bitliste ilk iş günümü hatırlamıyorum gerçi. sonra diyalize ilk gittiğim günü de.ama 6 ay yarım gün mesai yapınca değil sendrom gezme oldu bana pazartesileri. oysa bugün gerçekten karnım ağrıyor. ankaradaki ev sanki bana yabancı, sanki ben buraya ilk kez gelmiim gibi tedirgindim bugün. tüö gün kendimi oyalayabilmek için olmadık işler yaptıım. aynı renk olmasına rağmen 2 kanepeyi salondan arka odaya, oradaki 2 kanepeyi ise salona çektim elimde metreyle. metre ne alaka derseniz şöyle özetleyim kanepenin tahta konsol dahil eni 81 santim bizim geçeceğimiz en dar alansa 83 santim. ha bi de iki tane kapıyı yerinden çıkarmak zorunda kaldım. ama geri takmak mümkün olmadı. yatak odamda ellenmemiş bir kıyafetin açılmamış bir çekmecem kalmadı. ve tabii mutfak 5 saatlik bir temizlik operasyonuna maruz kaldı. buna buzluğun ve derin dondurucunun buzlarının hunharca katledilmesi de dahil. kendime yaptığım 2 öğün yemek ve akşam örmeye başladığım diz battaniyesini de sayarsam ne kadar stresli olduğumu varın siz düşünün.
yarın iş başı.mehil müddetinin sonuna kadar kullandım. mikrobiyoloji ihtisasıma başlamadan bi gün önce tus kitaplarımı kitaplığıma yerleştiriyordum. ne muamma. yine de çok heyecanlı ve mutluyum. bi yere aidiyet güven veriyor. ayrıca kaç nöbet yazacaklar acaba, kıdemliler nasıl tipler, hocala kaprisi var mı düşünceleri içerisinde olmadığım için çok mutlu olduğumu farkettim. ben bu sınava çalışırken hep dua ederken allahım hayırlısı olsun dedim. sonra da ne işim var mikrobiyolojide dedim. ama bugün hissettim ki benim için hayırlısı bu sanırım. belki bi süreliğine belki devamlı olacak ama ben şu anda mutluyum.
bu heyecan gerçekten okuluntatil dönüşü ilk gecesi hissedilen o sevimli heyecan. ve ben herşeyin güzel olacağına inanıyorum.
ama bi yandan. kendimi o kadar kimsesiz, bi o kadar yalnız ve buruk hissediyorum. hep dedim ki kendime hele bi dur bakalım. bi yarın olsun da başla işine. sonrası allah kerim.

Hiç yorum yok: