23.11.2009

Herkesçe Bir An

Geceyi severim. Herkes evine çekilir,sokaklar boşalır. Ev ahalisi odalarında, uyku mırıltılı nefesler alır. Orda olduklarını bilmek rahatlatır beni. Mesaisini tamamlamış televizyon siyah yorganını çekmiş uyurken salona giderim.Elektiriği daha fazla rahatsız etmeden otururum boş koltuğa. Bildik cesametini yitirir gözümde eşyalar. Yabancılaşır. Pencereyi aralarım ,serin hava içeri dolar. Deriiiin bir nefes....Saatin ılık sesini dinlerim,o kibar tıkırtı sakinleştirir beni. Gözlerimi kaparım. Tik takların hipnozuna teslim olurum. Uzaktan geçen arabaların motor gürültüsü dokunur kulağıma. Sokağa düşmüş adımlar, önce yükselerek sonra alçalarak eşlik ederler bu perküsyona.Mutfaktaki buzdolabının sesi kesilir birden. Uyandığımdan beri kulağımda var olan uğultuyu o zaman farkederim. Başımın hafifçe zonkladığını,gözlerimin yorgun ve ne kadar ağırlaştığını. Karanlığı sever gözlerim. Biraz alışınca kirpiklerimin arasından çıkar. Yaramaz bir çocuk gibi etrafı görme çabasıyla sağa sola bakmaya başlar. Sokak lambalsı cama vurur gece yarısı olunca. Davete icabet eden gölgeler çıkar köşelerinden saçlarını düzelterek. Gecenin bu seyrü sefrini izlerken uyku bastırır. Artık vücut saatim yavaşlamış,dinginlik tüm bedenime yayılmıştır. Yüzümde yorgun bir gülümseme belirir. Rüya alemine dalmadan önce bir şükür uçar gökyüzüne. Herşey için teşekkürler....

Hiç yorum yok: