19.01.2008

beyaz köpük

keşke yaz olsa. ışıl ışıl bir güne uyansam. mutlu olsam. sabahın er vaktinde güneşle en masum oyununu oynayan denize baksam . mutlu olsam. martı seslerine karışan dalgaların minik şıpırtılarını dinlesem. mulu olsam.yüce göğün denizden ayrıldığı sonsuzluktaki çizgiye dek uzansam, mavilikte kaybolsam. huzur bulsam. gözlerim,hasretinden griye çalan reknten kurtulsa. içinde kaybettiği ışıltılarını bulsa. gülümsemek ve huzurlu derin bir nefes. tuz kokusuyla dolan ruhum çocukluğumdan tanıdık bir heycanla titrese...mutlu olsam.
oysa vakit kış vaktidir. sert serin ve ıslak... ayakların çamura buladığı, kara- karlı kaldırım taşlarının, gri boyalı eski binaların arasından geçip gittiğimiz bir kış vakti. içimi ısıtacak sıcak bir tas çorbanın hasretlerime yetemediği bir vakit.. herkesten uzakta, hep aynı kurumuş gül misali br simayla grinin en grisinden gözlerime yansıyor tüm şehir. gökyüzü kalın keten cinsinden bir bulut kümesinin arkasında ulaşılmaz. mutsuzluğa bahane çok bu mevsimde. bende herkesgibi belki biraz fazla, ortak kaderimize düşen hüznü paylaşıyorum.

Hiç yorum yok: