7.01.2008

doktor olmak ve cem yılmaz (bu yazıda mevcut olan herşey bizzat benim, babamın ve de arkadaslarımın başından geçmiştir)

doktor olmak..

nerde okuysun?
tıp fakültesinde.
aman ne güzel!!
repliklerinin otobüste yanınızda oturan teyzeden, eve gelen camcıdan ve bu diyaloğun geçtiği doktor olmayan herkesten duymak muhtemeldir.

akrabaların yeğenleriyle övünç kayağıdır. ankarada, bu sene son sınıf, hiç de uzatmadı...

yurtta kalıyosan, 1. sınıf bile olsan , kapının her saatte çlaınıp saçma sapan sorulara maruzbırakılmandır. ya da apartmanda kapıcının uzaktan gelen yakınlarına ilk teşhis koymakla yükümlü olman, veya sen nöbette olduun için fırsattan istifade edilip, hastanede yatan arkadaşlarını ziyaret edebilmeleri için insanların onları kapıdan sokmanın beklendiğiyüzsüzlüktür.

yıllarca seni arama zahmetine grmemiş eski arkasdaslarının hastanede işlerini gördürmek, rapor aldırtmakki öyle 2-3 günlük değil, 2 aydan öncesi de kesmez bu tipleri, yapamayacağını söyleyince de arkandan herkese dedikodunu yapıp, görünce yüzüne bakmadıkları insansındır. üstelik onların 7 sülalesini tanıdığın bu insanla ki yanlış anlaşılmasın muhabbetten değil özel muayenehanen varsa hepsine bakmışsındır üstelik ücret talep edemezsin, gelen bacanağının kardeşinin kayınvalidesi olsa dahi.

üst komsunla komşuluk ilişkileri kurarsın, akşam çaylrı falan derken, hastaları başka eczaneden ilaç aldıklarını duyunca bir anda selamı sabahı keserler. neden çünkü onlar eczacıdır ve senden tüm hastalarını onların eczanesine göndermen beklenir. bu namzusuzca istek yerine getirlmediği için de sen kötü doktor olarak dillere düşürülürsün, sana gelen hastalara sakın o doktora gitmeyin diye konusmak artık onların hakkıdır.

sonra sen doktorsundur ve çok ama çoook paran vardır, özellikle akrabalarının içki ve kumar borçlarını ödemelisindir. ödersin de. 1, 3, 5 sonra 1 yıl 5 yıl falan drken artık yaptıkların iyilik olarak geçmez, zorundasındır ve 1 kez param yok veremem dediğinde sana sülalece küsebilirler.

çocuklrın, okulda arkadaşları tarafından şımarık doktor çocuğu damgası yerler, hiç de öyle olmasalar da. sonra tıp fakültesine girseler dıdının dıdısı insanlar atıp tutarlar, onun babasının orda bissürü arkadaşı vardır ve torpillidir, ondan rahaaat rahaaaaat okuyodur...

sen nöbette intern sıfatsızlığıyla,acilde 14 saat hiç uyumadan ve oturmadan, yemek yemeye vakit bulamadançalışıp dururken hemşireeeeee diye arkandan bağırıp duran hasta yakınlarına sabretmek ve onların 'serumla hastanın kalp atımarının doğru orantılı olduğu'tuhaf batıllarına, ötüp duran o aletlerden bi şey anlamadın için ve bunun aslında hemşire işi olduu için üstelik senin tüm serviste hemsire arayıp bulamadıın için alarmı susturup ben doktorum amcacıım bilmiyorum hemşireler gelsin onlar bakarlar diye yatıstırmaya çalştıın hasta ve yakınları doktor olmuş bişey bilmiyor, hemsirelerse kim bu odanın internü bu aleti nie kapattın diyebağırmalarına maruz kalırsın.

internsün, odan yoktur, olsa da oturacak sandalye yoktur,olsa da odanın kapısının bir kilidi yoktur . sekreter hanımın ellerini yıkama ihtiyacını hemşireleri rahatsız etmek i stemedii için senn odandan giderir ve senin telefon, cüzdan ve hatta ayakkabı terlik gibi hertürlü eşyan çalınabilir. tabii nasılsa ilerde zengin olacaksıdr doktorsun ya ne kıymeti var.

1 ay çalışırsın, beş dakika kaytarmazsın, hiç geç gelmez erken çıkmazsın. sorun çıkartmaz, asistanını zor durumda bırakmazsın. ve ay sonunda bi gün seni evine götürecek ucağa yetişmek için yarım saat erken çıkabilr miyim diyince, yerine intern getir çık cevabını alırsın.

12-24 gibi biruygulamayla acil serviste herkesten çok iş yaparken gündüz çıkıp eve geldiğinde ellerin yorgunluktan titrer. sen uyumasam diedüşünürsün. 14 saat tüm gece çalşımıssındır ve insanlar bu düşüncene psikopatlık olarak bakabilirler. oysa ogün uyuarak geçince gecesinde saat 4 e kadar uykun kaçmış, uyumanm gerek düşüncesiyle yatakta bi yandan ağlayıp bi yanda herşeye küfrederek yaşadığın geceye sen şahitsindir. hem de o sabah sekizde tekrar mesain başlar. ve 5 dakika geç gidersen ceza nöbetiyle ödüllendirilirsin. o günü 3 saatlik uykuyla akşama yine hiç durmaksızın çalışarak tamamlamıssındır. yemek yicek zaman kalmamıştır ve sen insanlaca yaşamaya özenip biraz açılırım die cemyılmaz gösterisine bilet alırsın. taksiye binip ışınlanırsın, uyku-wc-yemek gibi bazal ihtiyaçlarını ertelersin eylenmek için. sen kimsin? doktor... bir anlık gaflet anı sana gösteri byunca sen ve senin mesleğin üzerinden yapılan ahlaksızca esprilere kahkahalarla gülen bir salon insan .. ne kadar engellemeye çalşısan da gösteri boyunca uyumak. .açlıktan son yarımsaat başının dönmesi.. ne malolmstur. yatağa girdiğinde insan gibi yaşamaya çalıştığın için kendine lanet edip ağlarsın.

sen.. mezun olduğunda silopi dahil, türkenin heryerine, yalnızca bir steteskop eşliğinde TEK BAŞINAgitmek zorunda olan insan. bu ülkenin teröristlerine dhi hizmet etmek zorundasın. seni oğluna beğenen aşiret ağalarını enjektörle korkutursun belki. damı akabilir evinin,bugüne dek evinde babanın himayesinde bi tek klima kumandasıyla ısınamayı bilmene rağmen odun sobası yakmak zorunda kalabilirsin, hiçbir imkanın yokken tanı koysanda tedavi edemediğin için kaybettiğin hastalarının vicdan azabının acısını, köylünün sana atttığı dayakla gidermek zorunda kalabilirsin. sen... ey yüce kişi, muhteşem tıp eğitiminin altın vuruşunu yasadığın su günlerde, yorgunluk uykusuzluk ve depresyonla savasırken kazanamazsan tüm bu şartları kabul etmek zorunda kaldığın, boyunca kitaplar hatmedip TUS gibi harika bi eleme yöntemiden geçmek zorundasın. e sen bilirsin hastaneden kalan vakitlerinde uyu, sevdiklerinle vakit geçir, kazanma bu sınavı. gitme de mecburi 'eziyete' diplomanı bile alamadan, lise mezunu olarak yaşayabilirsin öseye yeniden girebilirsin mesela. ya da çalış, çalış tüm kalan zamanlarında kitapların ve arasında çürüt kendini. uyuyabileceğin zaman da uyuma mesela daha çok çalış. ruhsağlığını hafiften kaybet, gülmeyi unut .. sonunda seni harika günlerin beklediği bu günlerini bile aratacak bir asistanlık döneminin k ucağına atlamak için yırt kendini.

tabii tüm bu zor günler geçecek. sen ortalama bir otuz yaşına gelğinde tüm bunlar bitecek. ve 2 milyar maaşla, senden geriye kalanlarla,hayata devam edebileceksin. başka başka cem yılmazlar ve salonlar dolusu insan, senin mesleğinle , sen ve muadillerinle, dr=sapık ana temalı ahlaksız şakalr yapıp, fıkralar anlatıp, gülmeye devam edecekler. sen se... nasılsa gülmeyi unutmuş olacaksın...

Hiç yorum yok: