14.03.2008

yağmur -değilmiş-

bu gün çalışmıyorum. hava bozmuş. yağmurla uyandım. günün renklerine uygun bir ruh haliyle -karamsar- yataktan kalktım. günlerdir her uyanışım boğulurcasına bir hissi takip ediyor. ya zamansız bir gece yarısı ya sabahın erken saati. balıklarımdan birisi hastaydı, dün gece öldü. 6 senelik hayatımın sonuna doğru gelirken ben, o kadar yorgun ve de yılgınım ki. bu gün sağlık çalışanları grevdelermiş, bu gün tıp bayramı.

ve bu gün yağmur yağıyor. arabaların tekerleklerinden çıkan seslere bakılırsa gece başlamış. hala devam edip etmediğini de anlardım ama çinko tavanım yok.kuşlar sanırım sabah kahvaltısı telaşında. ben de acıktım aslında.

kalkar kalkmaz banyoya girdim. sıcaksu bedenimden aşağı süzülürken ruhumu da sakinleştirdi.saçlarım köpüğün ağırlığından kurtulup mutlu oldu. gözlerimin altı -yine- mor. fondotene ihtiyacım olacak.
kardeşim uyandı şimdi. yağmurla ilgili kurguladığım hikaye onun perdeyi açmasıyla son buldu.'' kar yağıyor!''. demek çinko dam olsaydı da işe yaramazmış.

işte asıl gerçek, bizim algılarımızla şekillenen. belki ben bütün gün evde perdeyi açmadan bi gün geçirseydim bugün benim için yağmurlu bir gün olarak kalacaktı. sanırım saçmalıyorum.

kar yağyormuş.

en iyisi biraz daha uyumak.

Hiç yorum yok: