31.08.2008

odamın penceresi bi zamanlar hayat barındıran yıkık bir evin boş bahçesine bakıyor. evden geriye kalan sadece temele ait bi kaç demir toprağa gömülü. acaba kaç metre derindedir? merak ediyorum yine her zamanki gibi. gereksiz şeylerin nedenini düşünmekte üstüme yoktur. otlar bürümüş bahçeyi. bi kaç ağaç. ki bi tanesi benim gökyüzüyle arama yemyeşil bir hperde oluşturmakta. gerçi artık sonbahar geliyor. çıplak halini görmeden gidiyorum ben.



bi kedi dolanır arada iki bahçe arası duvarda. belki de bi kaç kedidir. ben nerden bileyim ki hep aynı kedi mi? sadece sıkıldığımı biliyorum.

bir sürü halka var.iç içe.iç içe içiçeiçiçeiçiçeiçieiçiçeiçiçeiçiçeiçiçeiçiçeiçiçeiçeiçeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee.............

ve ben en içte...............

çıkamıyorum.
okurlar diye yazamıyorum. kırılırlar diye anlatamıyorum. yeteneğim yok resmini çizemiyorum.çok uzun zaman oldu artık kanun çalamıyorum. sarılamıyorum ağlıyamıyorum sevemiyorum........................................

en iyisi diil mi gitmek.

Hiç yorum yok: