29.10.2010

8. açık görüş

ve 8 ay oldu. 8 defa babamı o aptal masaların arkasından görüp ellerine uzanmaya çalıştım. bu kez babam mutsuzdu. yani bizi gördüğüne de mutlu olmadı sanki. o kadar mutsuzdu. anneme geçen gün telefonda demiş. ilk mahkeme için biraz da olsa umudum vardı. artık yok. belliydi halinden. belki bugüne kadar ki bir çeş,t oyun gibiydi onun için. böyle olacağını ummamıştı. dualara inanıyordu hala. hak ve adaletin ilahi gücüne. belki o hala inanıyordur. ama ben inanmıyorum. ilk defa gözleri doldu babacığımın. hem de bu defa ben ağlamadan. baba sen müthiş bir adamsın biliyor musun dedim. doldu gözleri. kahkahalarıyla gizlemeye çalıssa da o kadar doluyduki gizlenemediler. şimdi benimkiler de gizlenemiyor işte. annem geldi napıyosun dedi. ağlama demeye çalışıyor. iyiyim sen napıyosun dedim. üzülme geçecek hesi dedi. ağlamamam lazım gelir. şurda gitmeme kaç saat kaldı. lanet olasıca hastanede nöbetçiyim yarın. o yüzden de dönmek zorundayım. işi bırakmak istiyorum. nolur ya,bıraksam.çok yorgunum. çok ... dayanacak gücüm yok. yaşayacak gücüm yok. artık umudum yok. babamın geleceği yok. adaletin tecellisi yok. paramız yok. yok işte. olsaydı böyle olmazdı. olmıcaktı. kimsemiz de yok. bi ihtiyacınız var mı diyen yok. bişey yapmaya çalışan yok. sadece yanlızız.

Hiç yorum yok: