9.10.2010

son mektup- babamdan anneme

9.ekim.2010, cumartesi
Aşkım,
gül kokulum,kadife çiçeğim. üzülme,sadece bunu söyleyebiliyorum sana. üzülme... üzüldüğünü bile bile yapamayacağını bile bile... Ama elimden gelen bi şey yok aşkım. Keşke olsaydı. Hani geçecek bu günler. Bildiğim tek şey bu. Ama zamanı? Başlangıcı ve bitişi benim elimde olmayan bir ''An'' yaşıyoruz. Bu yaşadıklarımız gül kokulum, sonsuz hayatın içinde bir ''an''. Hani sırtına bir ağrı saplanır da hemen geçiverir ya işte öyle bir ''An'' sadece. Geçip gittiğinde daha iyi anlayacağız bunu. Evet olmadı. 8 Ekimde kavusturmadı Rabbim. Eğer isteseydi kim engel olacaktı ki.(Yunus 107.) Bana 23 eylül günü kırılmıştınız. Size yaşayabileceğiniz bir hüznü önceden bildirdiğim için. Rabbim beni haksız çıkarmadı, keşke çıkarsaydı. Ama her şeyi bilen ''O''. Takdirine boyun eymekten başka çare yok. Var diyen beri gelsin. Ben bu yazıyı değiştiririm diyen ortaya çıksın.
Can kuşum, bugün hepiniz bir aradasınız, hep beraber. Sen,Yusuf,Rabiş. Mahsun ,boynunuz bükük. Ama metin, başınız dik. Gönlünüz ferah olsun. Bir aleme baş tutan bir canınız var sizin. Kahpeliğin doludizginliğinde,nasipsiz gönüllerin şaşkın bakışları arasında, bunca bela yağmuru altında,hala dik duran,eğilmemiş,eğilmeyen ve eğilmeyecek bir CAN'ınız var sizin. O CAN sizinle ayakta. Sizinle dik, sizinle pes etmemiş. Size dayamış sırtını. Güzel gönüllerinize, sağlam yüreklerinize, engin sevginize daldırmış kendini. Fırtınalardan hasarlı bir gemi gibi yanaşmış gönlünüzün durgun ve emniyetli limanlarına...
Ben ordayım canlarım. Varlığınıza şükür. Rabbime şükür. Bu adam sizi seviyor. Hep de sevdi. Ümitsizlik yok. Sizi seviyorum.
canınız...

dün gece saat10 civarında öğrendm. hava alanına gitmek üzere havaşın otobüsünde giderken. cep telefonunda anneim adını gördüğümde heyecandan duracak kalbim annemin titreyen sesini duyduğunda acıdan durdu... hava alanında,güvenlik aramasında, uçakta ağladım...ömründe hiç ağlamamışcasına izledi beni insanlar...umursamadım, ağladım...gelmek istemedim adanaya ama annemi yalnız bırakamazdım. uçtum heldiim. hüzünlerimizin şehrine kondum geldim. 7 aydır suskun olan evimize adım attım bir defa daha hayallerimi de sükuta erdirerek. sarsılan inancıma yükselen isyanıma gem vurmaya çalışarak...7 kişi gelmemiş,2si müştakiymiş. yani şikayetçiler. o yüzden hakim mahkemeyi ertelemiş.3 aralığa.....................

Hiç yorum yok: