24.09.2008

akşam vakti, adana


gök yüzü maviye çalan kurşun tengi bulutlarla örtülü. turuncu şalını unutmuş giderken güneş arkasında. pencerenin izin verdiği çerçevenin tam ortasında, beyaz ışıklarını yakmış bir minare beklemekte vakti meçhul haberi. bizden gizli, kendinden bile. beklemektedir asırlardan beri. der ki bana, beklediği gelince süzülüvericekmiş gök yüzüne. nereye gidersin derim ben. 7 kat sayar bana. ben de bilmem der nasibim nerdedir, kalbimi açarım sadece, o elbet yolunu bulur. bi hüzün oturuverir kalbimde her zamanki yerine. biz unuturmuş gibi yaşarken, içimizde bize gel, nereye bölyle diyen sese aldırış etmezken, karalar bağlayan ruhumuza rengarenk akşamlarla huzur vadederken...bak işte elektirikler kesildi. mum ışığı duvarda isli bi yol çizmekte. cisimler silindi. gölgeler büyüdü. gözün alıştıktan sonra karanlığa yeni bir aleme bakmayı öğrendin. aslında hep var olana yeniden bakmayı öğrendin. yağlı boya tablona tiner döküldü. renkler çözüldü sınırlarından aştı. isyan tüm tuale yayıldı engel olamadın. renk rengiyle kavuştu,ebrusunu doğurdu.... vazgeçermiş gibi yapıyosun. şimdi şimdi biraz durup da etrafını dinliyosun. ama nafile mi bu sefer de? yine çıkmaz yollara sürer misin atını bu seferde? bilemem. sonsuz ilme ilmek atıp görmeye cesaret edemem. sen aç kalbini o yolunu bulur. ne demişti minare...

2 yorum:

Oğuzhan Çoruh dedi ki...

resile yazdıkların çok uyumlu olmuş . tesadüf dolaşırken geldi. resmin sahibi kim bil bakalım . ben . diğer eserlerimden bazıları ilgini çekerse www.artmajeur.com/oguzhancoruh

bebeklidoktor dedi ki...

teşekkür ederim. hem link için hem yorumun için.