26.11.2008

okul taraması

(Çok klasik olacak) ama bir 657li olarak ilk maaşım geçen hafta yattı. ev kirası, borçlarım falan derken elime kalan 300 lira. komik. dediler, taramalara gideceksin burada. punaınını arttır dönerin fazla gelsin. puan!! nese efendim el mahkum düştük yollara. bu ilçenin en nezih iki okulunda genel temizlik adıyla kamufle edilmiş bildiğiniz bit-tırnak kontrolüne çıktım. hocalara karşı bi kibarım, pardon hocam vaktinizi alıyorum ilçe genelinde temizlik taraması yapıyoruz izniniz olursa... bi kaç sirke ayıklayıp tırnaklarını kesmeyi ihmal etme ablacığım tamam mı şeklinde bitirdiğimiz taramanın 3. günü buranın en kötü okulunda son bulacak. yatılı okul, köy çocuklarının aileleri tarafından atılıp gittikleri her gün dersten kaçmak için ellerinde sevk kağıtlarını sallayarak gelen bi dolu çocuk. genel profil cidden kötü. bana boşver gitme dediler. ama asıl onların ihtiyacı var şeklinde bir vicdan örgüsüyle hareket ediyorum şmdilik. benimle beraber gelen sağlık memuru, babam kadar muhtemelen. (ben amca diyodum, bey demeliymişim, amirlerim uyardı) dolayısıyla siz öğretmenler odasında oturun ben hallederim diyip bi başıma daldım sınıflara. çocuklar çok komik, tabii hak vermek gerek. beyaz önlüklü, ellerinde eldiven bi tip ,kapıda bitiyor. nese, her içeri girişimde hiiii aşıııı fısıltıları yükseliyor. bana ööretmenim diyolar. çok komik. dün okuldan çıkarken bi kaç kız yolumu çevirip biz sizi çok seviyoruuuz dediler. ne diceğimi bilemedim. bi de arada muyeneye ocağa gelenler aaaa ben seni tanıyoruuum diye bağırıyor. bugün okulun bahçe kapısından çıkmak üzereyim, bi kız öretmenim diye bağırıyor. tabii üstüme alınmadım. sonra bana yetişti

benim bi sorum var

sor bakalım

şeyy benim saçlarım çok dolaşık

ne(mallama anı), nasıl yani(toparlayıp doktor edası takınılan an)

kaşınıyo mu dökülüyo mu ne var

yok taranmıyor, çok karışıyor da

!!!!!! saç kremi kullan!!!!



bu diyaloğa allahtan kimse şahit olmadı.



geçen akşam buradaki doktorlarla toplandk. yemek yedik. buranın en popiler mekanı van gölü lokantasında. sonra kestane yenicekmiş, bir otobüs acentasının bürosuydu toplantımekanımız.sahibi kamyon lastiği yaktı sobada.silahınıçıkarttı bize gösterdi. baretta bilmemne muhabbetleri döndü...burada sosyal ilişkiler biraz farklı. tabii seyir kafe beklemiyodum ama...kronik bir sakar olarak ayağıma çay döküldü. biraz yandı kendileri.

off, olmuyor, ne yazsam nasıl anlatsam da sıkılıyorum. kendimi teskin etmek için belki komik göstermeye çalışıyorum olanları. ama bilmiyorum. buradan gitmek istiyorum. herşey sorun. insanlar nedense beni anlamıyor. ben de onları anlamıyorum.

Hiç yorum yok: