30.11.2008

blogumu okumuyor,onun için yazıyorum

güzel cümleler, üstüne şık bir fotoyla süslemek gerekirdi bu yazıyı.
gemimin ucu bükülmüş,kağıttandı. dişlerimle çiğnedim yelkenini.
aramızda kalsın olur mu anlatıcaklarım. pınarı bilenler bilir. benim hayatımdaki yerini. 15 seneyi bulan dostluğumuzu. kardeşimden ayrı saymadığımı. ve ben onun hep bebeğiydim.
kırmızı battaniye dizlerime sarıldı.
belki bi aşktı bizimki. aynı cinsin anne kız tadında büyük bir sevgi. ben onun için gittim ahlata. gittiğimden beri kavga ettik.
neden?? neden?? dedim
kendim de bildim üstelik
sessizlik kabullenişimi yuttu
küçük gemi gitmez di mi.............
o artık büyümüştü. eşine sarılacak, kendi bebeklerine annelik yapıcaktı. ben,eski alışkanlıkla bekledim..gelmedi... ağladım, duyurmadan. kalbim bi acıdı bi acıdı ki.
acıdan bir katar gelir
gelir uzaklardan
arkasına düşmüş derin bir gölge
ve ıssızlığın tadına ermiş
işte kısacası ben çok ağladım. o da ağladı. ben çok kızdım. o da çok kızdı. meğer ben ne kadar kırgınmışım. o daha da kırgınmış. ve benim için yaptıklarını hep mecburiyetten yapmıŞŞŞŞ.......
sen gidince buralardan sessizce
buralar gitmiş peşinden gizlice.......

ona aldığım ayıcıklı sabahlığı kuaförde unuttu. bu sabah aradım, aldın mı dedim. uğrayamadım dedi. ama kuaför çok yakındı. arabaları da vardı. çok üzüldüm. aptal alt dudağım yüne düştü. sonra bi mesajlaşma...
--------bana kim olduğumu hatırlattığın için sağol--------bana en güzel günlerimi zehir ettin---------onun arkadaşları ne kadar mutluydu---------sen beni yalnız bıraktın------------------özür dilerim bu kadar şeye malolduysam----------unutmicaklarının arasına bunları da ekle--------iyi tatiller size---------hoşçakal-----------eşine selam.
ahhh küçücük gemi
sulara attın şimdi kendini, delisin
ahhh yakarlar seni
dönmezsin bir daha geri, delisin
bitlisten ayrılıyorum. bugün araba ayarladık. eşyalarımı toplatıcam.

Hiç yorum yok: