asansörün camına yasladığım ellerim
otogarlarda otobüs camlarına salladığım ellerim
titrekliğini kanat çırpınışlarına benzettiğin
küçük beyaz martı diye şarkı söylediğin ellerim.....
bak gene titriyor..ama sen göremezsin ki
hem de soğuk, buz gibi....
bu sana son veda,
hiç aklıma gelmezdi doğrusu
yıllara ,boyumuzun erişemediği kilometre tabelalarına rağmen biz..
çok sevmiştik birbirimizi...
ilk saçlarıma dokunduğun yaz gecesine dönüyorum şimdi
yine aynı heyecanla ,aynı korkuyla bekliyorum soluğumu tutmuş
ben, yalnız ve mağrur küçük kızdım o zamanlar
avuçlarım kan revan ama sımsıkı kapalı..
sen açmıştın tek tek onları
birer öpücük kondurup.
yüreğinden akan sevgi
deva olmuştu yalnızlığıma
dudaklarından dökülmüştü hatırlıyorum
bi daha hiç kırılmayacak dalın, ben hep yanındayım...
sonra fısıldamıştık gecede
yıldızlar nasıl parlak ne de çoktu
gözlerimiz de beraber ışıldarken
yürekten dudağa,
yürekten dudağa...
senelerce her yere sevgimizden bir imza gibi düştüiki masum harf
Y..D...
anlamını bi biz bildik
gerçekten yüreğimizde sakladık
dudaklarımızdan bile gizledik
nelere direndik.
büyüdük,büyüdük,büyüdük
ve bi zamanlar birken
ayırmazken birbirimizi
tekliğe adanmış sevdalara türküler söylerken...
şimdi yok olduk.....
gidiyosun.. gittin hatta çoktan
ama kabul etmezsin
ne diceğini biliyorum
sen çok memnuniyetsizsin
yanında duramadım
acıdan kabardı göğsüm
bi zamanlar yardığın ve akıttığın irinin yerine
şimdi kan doldurdun
görmedin
söyledim
dinlemedin
denedim
denedin belki sen de
ama 'olması gereken bu' dedin
bebeğim,bebeğim,bebeğim
derdin
sesin la bemole vururdu
ağlardım sevginden
özleminden ağlardım
artık aradığım kişi ulaşılmaz
bebeğin?
hiç farketmedin
biliyorum farketseydin...
ya da kendimi avutuyorum
şimdi boynum bukuk
ama kimse görmezken
ve avuçlarım yine kanıyor
ama sımsıkı kapalı
ben yine mağrur kız..
bu sefer büyümüş yaşlanmış belki de
geçsin diye dua ediyorum.
hoşçakal...
artık bana ikisi kaldı
onları sana vermeyeceğim
zaten istemezsin
masum iki çocuk anısına
hep saklayacağım
Y...D.................
1 yorum:
ben sana bir ömür değil sonsuzluk sözü verdim bebeğim...göğsümdeki bıçak izini hala taşıyorum...yıllara yollara herşeye meydan okuyan iki küçük ama alev alev yanan yüreğin sahibiyiz biz...yangınımız küle mi döndü zannediyorsun...nereye gidiyorsun...ben o minicik elleri hiç bırakmadım..bırakmayacağım da.. ay ışığında tel tel okşadığım saçlarının kokusu hala avucumda...nereye gidiyorsun...nereye rabiş nereye sarı gül destanı....nereye gidiyorsun....y.d..
Yorum Gönder