14.06.2008

şehrin en güzel gelinine...

bir küçük kalp
sarı saçlarının çevrelediği güzel yüzünde eksik olmayan kocaman bir tebessümdü
doğdu...

ebem kuşağının 7. renginde takıldı gözleri
daha öğrenemeden saymayı
gün batımıyla tanıştı
boyu yetmedi ışıkları açmaya
karanlıkta kalmayı öğrendi,
karanlıktan korkmamayı öğrendi
ve
gün ışığı kısaldıkça gölgelerin uzadığını
uzayan gölgesine inat uzadı boyu
büyüdü...

tutunduğu dallar kırıldı kimi zaman
her dala tutunmamayı öğrendi
insanı suretinden okudu
gözler alfabesini ezber etti
sessizce tekrar etti
çok konuşmadı
sustu...

ve kimi zaman budaklandı
budadıkça yeşerdi
şimdi dar zamanlarında nefes aldığı koca çınar gölgeleri var
vefasıyla suladığı
serinliğine sığındığı

herkes tökezler-duraklar-yavaşlarken
o yorulmadı.
ilk hilal tazeliğinde bir çocukluk
yakamoz pırıltısında bir gençliği oldu
her zorun üstesinden bi başına geldi
başardı...

yapayalnız eller,gözlerle doluyken ortalık
ve sahte değil, maskeyken tüm çehreler
1 bölünemeyen sayıyken
o 5 oldu
asallıktan asıllığıa terfi ederken
cananı,rabişi,esini,iremi
onu çok sevdi
sevildi...

küçük yüreğini günbegün büyütürken
tam doldu- dolacak derken
ya bir eksik-ne bir eksik??
bilemezken........
tam ortasından çatırdadı kalbi.
6 renk düştü bozkıra
ebem kuşağının sonuna takıldı gözleri
yediden geriye saydı
hikmet-i meçhul aydınlandı
artık yalnız ona ait değildi özlemleri
şefkatli bir el tuttu elinden
sonsuzluğa adanan bi sevdanın ilk cümlesi yazıldı
dün,2008 in haziran ayında
unutmadan, size müteşekkir
uğuruna kavuştu 13. cuma...





Hiç yorum yok: